Doğal güzellikleri, tarihi dokusu, hareketli sokakları, merkezi konumu, Odunpazarı evleri, müzeleri ve şifalı suları ile Eskişehir, yılın dört mevsimi keşfedebileceğiniz kentler arasında yer alıyor.
Eskişehir, merkezi konumu ile birçok şehirden kolay ulaşım imkanı sağlaması nedeniyle seyahat edebileceğiniz keyifli kentlerden biri. Özellikle şehirden geçen yüksek hızlı tren seferleri buraya ulaşmanın en ucuz ve kolay yolu. Eskişehir’de gezilecek yerler listesinde ilk durağımız Porsuk Çayı. Sakarya Nehri’nin uzun bir kolu olan Porsuk çayı, aynı zamanda şehir merkezi. Kentin simgesi olan Porsuk çayı kıyısında hangi mevsim olursa olsun mutlaka bir yürüyüş yapın, yorgunluk çayı yudumlayın derim. Bunun yanında gondol gezisi de mutlaka en az bir kere yapılması gereken aktiviteler içinde yer alıyor. 2010 yılında hayata geçirilen Şehr-i Aşk Adası da kesinlikle görülmeli.
Odunpazarı Evlerini gezerken tarihe yolculuk yapın
Kentin bir diğer keyifle gezilecek mekanlarından Odunpazarı’na geliyoruz. Odunpazarı Evleri’ni görmeden dönmek olmaz diyerek rengarenk sokaklarında gezmeye başlıyoruz. Açık hava müzesi olan bu yerde Osmanlı döneminin ruhunu hissediyorsunuz. Burada yer alan ve eskiden han olarak kullanılmış Atlıhan El Sanatları Çarşısı, restore edilerek turistik bir nokta haline getirilmiş. Çarşıda pek çok atölye de mevcut. Bu atölyelerde el sanatlarının nasıl üretildiği hakkında bilgi sahibi olabilir, kendinize ya da sevdiklerinize hediyelik eşya satın alabilirsiniz.

Kurşunlu Camii ve Külliyesi görülmeye değer
Tarihi Odunpazarı evlerinin yanında yer alan külliye, 16. yüzyıl Osmanlı dönemi eserlerinden. Osmanlı Devleti vezirlerinden Çoban Mustafa Paşa’nın yaptırdığı külliyenin, cami bölümü halen Eskişehir’in önemli dini yapıları arasında sayılıyor. 1525’te tamamlanan külliye, Eskişehir’de uğramanız gereken yerler arasında bulunuyor. Külliyenin diğer bölümleri arasında ise Lületaşı Müzesi, Cam Üfleme Atölyesi ve El Sanatları Çarşısı mevcut. Külliyenin bölümlerinde yer alan Lületaşı Müzesi, gezip görülmeye kesinlikle değer. Eskişehir civarında 5 bin yıldır bilinen ve kullanılan Lületaşı’nın ilk ve tek müzesi, Odunpazarı’na gelen birçok turist gibi benim de ilgimi çekti.
Türkiye’nin ilk müzelerini ziyaret edin
Yine Odunpazarı’nda yer alan Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, 2007 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam Dostları Grubu’nun işbirliği ile kurulmuş. Türkiye’nin ilk cam müzesinde yüzden fazla sanatçının eserleri sergileniyor. Camın sanatla birleşmesi sonucunda ortaya neler çıkabileceğini merak ediyorsanız göz alıcı koleksiyonları mutlaka gezmelisiniz. Madame Tussauds’un bir benzeri olan Balmumu Heykel Müzesi, Anadolu Üniversitesi içindeki Karikatür Müzesi, tren meraklılarının uğrak yeri TCDD Müzesi, ilk yerli üretim otomobili ‘Devrim’ ve ilk yerli üretim lokomotifi ‘Karakurt’un sergilendiği Tülomsaş Müzesi, uçak da dahil olmak üzere havacılığa dair birçok şey bulabileceğiniz Eskişehir Havacılık Müzesi ve Cumhuriyet Tarihi Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.

Parklarını muhakkak gezin
Eskişehir yeşili seven ve koruyan bir şehir. İçerisinde yapay da olsa gerçekten bir şelale barındıran Şelale Park, Türkiye’nin ilk yapay plajına ev sahipliği yapan Kent Park ve çeşit çeşit çiçeklerle süslü Japon Bahçesi ziyaret edebileceğiniz yerler arasında. Bilim, Sanat ve Kültür Parkı diye de adlandırılan Sazova, 400 bin metrekarelik bir alan üzerinde inşa edilmiş. İçinde Masal Köşkü, Sualtı Dünyası, amfi tiyatro, Uzay Evi ve Korsan Gemisi gibi büyük küçük herkese ve her zevke hitap eden pek çok bölüm bulunuyor. Eskişehir-Kütahya yolu üzerinde yer alan Sazova Parkı, çocuklu ailelerin de harika vakit geçirebileceği seçenekler sunuyor.
Tarihin izini sürebilirsiniz
Tarih boyunca birçok esere ev sahipliği yapan bu kadim kentin her bir karışını gezmek için ziyaretinizi uzun tutmanızı tavsiye ediyoruz. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yer alan Ulu Cami’deki ahşap işçiliğini, Alemşah Kümbeti’ndeki Selçuklu Sanatını görebilir, Nasreddin Hoca’nın doğduğu evi, Ermeni Kilisesi’ni ve Pessinus ören yerini gezerek tarihe tanıklık edebilirsiniz. Osmanlı Devleti’nin kuruluş aşamasındaki fikirlerin bir nevi babası sayılan, Osman Gazi’nin de kayınpederi olan Şeyh Edebali’nin türbesi ise Odunpazarı’nda yer alıyor. Mihalıçcık ilçesinde de Yunus Emre Müzesi ve Gürleyik Şelalesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Friglerin mirası Yazılıkaya Midas Anıtı’nı görebilir, Han ilçesindeki yeraltı şehrini keşfedebilirsiniz. Osmanlı’nın ilk fethettiği kale olan Karacahisar Kalesi’nin izini sürebilirsiniz. Seyitgazi’de Seyyid Battalgazi ve Şucaeddin Veli Türbelerini de gezebilirsiniz. Aynı zamanda şifalı sularını da deneyimlemeyi unutmayın.

Çibörek yemeden asla dönmeyin
Eskişehir’i gezerken sevdiklerinize alabileceğiniz pek çok hediye seçeneği mevcut. Lületaşı, Sorkun Çömleği, Met Helvası alabilirsiniz. Eskişehir’i dolaşırken denemenizi istediğim bir tat da var. Çibörek, kente göç eden Tatarlar sayesinde şehrin en önemli lezzetleri arasında yer alıyor. Kalın açılan hamurun içerisine kıyma, soğan, karabiber ve tuzdan oluşan harç konur ve kızgın yağda kısa sürede pişirilir. Mutlaka deneyin derim.
